Göcek koylarında Yelkenli tekne ile mavi yolculuk ve eğitim
Haziran ayında 3 çift konuşurken 30 Ağustos’ta 3 gün yelkenli ile çıksak, hem yelken pratiği hem mavi tur yapsak diye karar aldık. 6 kişiden biri çocukluğundan beri yelken sporu ile uğraşan, 2 si daha önce yelkenli ile çıkmış, 2 si yıl içinde yelken kursu almış, biri de daha önce bu konuda “0” tecrübeye sahip bir ekipten oluşuyor. Dar alanda sürekli birlikte olunacağı için ekip içi uyum önemli (biz çok keyifli 3 gün geçirdik).
Yelken için internet üzerinden araştırma yaptık, ama daha sonra işin içine referanslar girdi, daha önce bir arkadaşımızın tanıdıklarının da çıktığı ve ortak tanıdıkları olan Şener Bey ile tanıştık. Kendisinin 40,5 feet (1 feet:30,48 cm, tekne boyu 40,5x30,48=12,34 Metre) uzunluğunda 93 model benetau marka bir yelkenlisi var, yelkenlinin ismi niceshoes :) (ilgilenenler tekne resimleri ve iletişim için http://www.zeynepyachting.com/ adresini ziyaret edebilirler). Bu kiralık bir tekne değil, eğitim teknesi, yani Şener Bey’de 3 gün bizimle birlikte teknedeydi, biz limandan ayrılırken, iskelelere yanaşırken, yelken açarken, kaparken, işlere karışmadı ama bize ek bilgiler, taktikler, denizcilik hakkında genel bilgilendirmeler, nelerin ters gidebileceği konusunda eğitmenlik yaptı (kendi adıma bu süreci çok faydalı bulduğumu belirtmek isterim, biz İzmir Körfezinde lemon yelkencilik okulundan (http://www.lemonsailingschool.com/ firmasından eğitim almıştık, orada öğrendiklerimizi burada biraz daha geliştirdik, bilgimizi ve tecrübemizi arttırdık, Rıfat kaptanın da kulaklarını çınlattık)
Cuma akşamı İzmir’den alışveriş yaptıktan sonra gece yarısına doğru Göcek’e vardık, gece Tekne’de uyuduk, teknede 2 tuvalet, 3 kabin var, biri baş kabin, biraz daha geniş, 2 de kıç altı kabin, onlar biraz daha dar, ama uzun boylular için daha kullanışlı.
Cumartesi sabah önce transit log aldık (6 kişi için toplam 70 TL ödedik), buzdolabına buz aldık, ve göcek belediye marinasından demir aldık, ilk durağımız boynuzbükü koyu oldu, burada biraz yüzdük, kahvaltımızı ettik, daha sonra yelken yapabilmek için Fethiye Körfezine doğru yola çıktık, biraz daha açık denize çıkınca artan rüzgar ile 2-3 saat keyifli bir şekilde yelken yaptık, bir ara 8 mile kadar çıkan bir sürat yakaladık ( 1 deniz mili= 1.852 Metre). Daha sonra tekrar Göcek koylarına geri döndük, panço koyunda biraz yüzdükten sonra geceyi geçireceğimiz Bedri Rahmi Koyuna gittik (Taşkaya olarak da biliniyor), burada demir atmanıza gerek yok, iskeleden tonoz veriyorlar, bağlıyorsunuz. Akşam yemeğini bu koydaki tek Restaurant olan Nomad restaurantta yedik. 3 kiloluk bir Laos balığı, mezeler, meyveler, rakı dahil adam başı 60 TL gibi bir hesap ödedik (kredi kartı geçiyordu).
İkinci gün uyanınca önce Bedri Rahmi koyundaki meşhur resime uğradık, daha sonra akvaryumda denize girdik, oradan yine Fethiye Körfezine yelken açtık, biraz yelken yaptık, döndük, kıyıları biraz dolaştık, oradan Hamam’da demirledik, burada batık bir hamam var, mutlaka gidin, hatta şnorkelle giderseniz daha da keyifli olur, oradan biraz yüzüp çocukların ağaçtan iple atladıkları yere çıkıp bizde ağaçtan atladık, bu arada şunu belirtmeliyim günlük denizde kalma süremiz 2-3 saati geçiyor, sabah kalk denize gir, arada koyda dur denize gir, yelken yap dön denize gir, akşamüstü denize gir, akşam denize gir şeklinde. Yüzme sefamız bittikten sonra 5 dk ileride Wallway restauranta bordalayarak yanaştık. Burada 2 kg levrek, mezeler, tatlılar, rakı şeklinde bir menüye adam başı 45 TL ödedik.
3. gün ( son gün ) buradan ayrıldık, sıralıbükde yüzdük, daha sonra Sarsala koyuna yanaştık, burada 2 kişi uçakları erken olduğu için bizden ayrıldı, bizde en son boynuz koyunda denize girip bu güzel tatili başladığımız yerde, göcek belediye marinada sonlandırdık
Tekne tatilinde dikkat edilmesi gerekenler
-Tekneye valizle gitmeyin, sırt çantası ile gidin, çok fazla eşya götürmeyin
-Mutlaka bir kişi de deniz ayakkabısı olsun, kıçtan kara yaparken bir kişi yüzüp kıyıya çıkıyor, kıyıda kayalar, kestaneler olabilir
Haziran ayında 3 çift konuşurken 30 Ağustos’ta 3 gün yelkenli ile çıksak, hem yelken pratiği hem mavi tur yapsak diye karar aldık. 6 kişiden biri çocukluğundan beri yelken sporu ile uğraşan, 2 si daha önce yelkenli ile çıkmış, 2 si yıl içinde yelken kursu almış, biri de daha önce bu konuda “0” tecrübeye sahip bir ekipten oluşuyor. Dar alanda sürekli birlikte olunacağı için ekip içi uyum önemli (biz çok keyifli 3 gün geçirdik).
Yelken için internet üzerinden araştırma yaptık, ama daha sonra işin içine referanslar girdi, daha önce bir arkadaşımızın tanıdıklarının da çıktığı ve ortak tanıdıkları olan Şener Bey ile tanıştık. Kendisinin 40,5 feet (1 feet:30,48 cm, tekne boyu 40,5x30,48=12,34 Metre) uzunluğunda 93 model benetau marka bir yelkenlisi var, yelkenlinin ismi niceshoes :) (ilgilenenler tekne resimleri ve iletişim için http://www.zeynepyachting.com/ adresini ziyaret edebilirler). Bu kiralık bir tekne değil, eğitim teknesi, yani Şener Bey’de 3 gün bizimle birlikte teknedeydi, biz limandan ayrılırken, iskelelere yanaşırken, yelken açarken, kaparken, işlere karışmadı ama bize ek bilgiler, taktikler, denizcilik hakkında genel bilgilendirmeler, nelerin ters gidebileceği konusunda eğitmenlik yaptı (kendi adıma bu süreci çok faydalı bulduğumu belirtmek isterim, biz İzmir Körfezinde lemon yelkencilik okulundan (http://www.lemonsailingschool.com/ firmasından eğitim almıştık, orada öğrendiklerimizi burada biraz daha geliştirdik, bilgimizi ve tecrübemizi arttırdık, Rıfat kaptanın da kulaklarını çınlattık)
Cuma akşamı İzmir’den alışveriş yaptıktan sonra gece yarısına doğru Göcek’e vardık, gece Tekne’de uyuduk, teknede 2 tuvalet, 3 kabin var, biri baş kabin, biraz daha geniş, 2 de kıç altı kabin, onlar biraz daha dar, ama uzun boylular için daha kullanışlı.
Cumartesi sabah önce transit log aldık (6 kişi için toplam 70 TL ödedik), buzdolabına buz aldık, ve göcek belediye marinasından demir aldık, ilk durağımız boynuzbükü koyu oldu, burada biraz yüzdük, kahvaltımızı ettik, daha sonra yelken yapabilmek için Fethiye Körfezine doğru yola çıktık, biraz daha açık denize çıkınca artan rüzgar ile 2-3 saat keyifli bir şekilde yelken yaptık, bir ara 8 mile kadar çıkan bir sürat yakaladık ( 1 deniz mili= 1.852 Metre). Daha sonra tekrar Göcek koylarına geri döndük, panço koyunda biraz yüzdükten sonra geceyi geçireceğimiz Bedri Rahmi Koyuna gittik (Taşkaya olarak da biliniyor), burada demir atmanıza gerek yok, iskeleden tonoz veriyorlar, bağlıyorsunuz. Akşam yemeğini bu koydaki tek Restaurant olan Nomad restaurantta yedik. 3 kiloluk bir Laos balığı, mezeler, meyveler, rakı dahil adam başı 60 TL gibi bir hesap ödedik (kredi kartı geçiyordu).
İkinci gün uyanınca önce Bedri Rahmi koyundaki meşhur resime uğradık, daha sonra akvaryumda denize girdik, oradan yine Fethiye Körfezine yelken açtık, biraz yelken yaptık, döndük, kıyıları biraz dolaştık, oradan Hamam’da demirledik, burada batık bir hamam var, mutlaka gidin, hatta şnorkelle giderseniz daha da keyifli olur, oradan biraz yüzüp çocukların ağaçtan iple atladıkları yere çıkıp bizde ağaçtan atladık, bu arada şunu belirtmeliyim günlük denizde kalma süremiz 2-3 saati geçiyor, sabah kalk denize gir, arada koyda dur denize gir, yelken yap dön denize gir, akşamüstü denize gir, akşam denize gir şeklinde. Yüzme sefamız bittikten sonra 5 dk ileride Wallway restauranta bordalayarak yanaştık. Burada 2 kg levrek, mezeler, tatlılar, rakı şeklinde bir menüye adam başı 45 TL ödedik.
3. gün ( son gün ) buradan ayrıldık, sıralıbükde yüzdük, daha sonra Sarsala koyuna yanaştık, burada 2 kişi uçakları erken olduğu için bizden ayrıldı, bizde en son boynuz koyunda denize girip bu güzel tatili başladığımız yerde, göcek belediye marinada sonlandırdık
Tekne tatilinde dikkat edilmesi gerekenler
-Tekneye valizle gitmeyin, sırt çantası ile gidin, çok fazla eşya götürmeyin
-Mutlaka bir kişi de deniz ayakkabısı olsun, kıçtan kara yaparken bir kişi yüzüp kıyıya çıkıyor, kıyıda kayalar, kestaneler olabilir
-Teknede ayakkabı ile dolaşmak yasak, hele altı siyahsa tamamen yasak
-Bol bol şort mayo, havlu götürmeye çalışın, mümkünse gözlük-şnorkel-palet-olta götürün
Teknik olarak neler öğrendim
- Demir atarken motorundan çıkabilir, mutlaka zincirin sonuna bir çubuk takılı olmalı ki zincir boşaldığında zincirin sonu teknede kalsın. (yoksa demiriniz denizin dibinde kalır). Böyle bir durum olursa (ki oldu) telaşa gerek yok, büyük ihtimalle sigorta atıyor, önce onu açmak gerekiyor, daha sonra bir ipi zincirin sonuna bağlayıp diğer ucunu da motora sarıp zinciri bir miktar tekneye çekmek gerekiyor (hiç kol gücü ile çekmeye çalışmayın) bu işlem sonrası zinciri tekrar olması gereken yere yerleştirip bir miktar zincir üstüne yol verip zinciri boşladıktan sonra zincirinizi geri sarabilirsiniz
- 3 tip yelken toplama oluyor, biri ana direğe sarma, biri lazy boy (yelken bumba üstüne dökülüyor), biri de bumbadan sarmalı. Bizimki ana direğe sarmalıydı.
- Teknede düğümler önemli. Usturmaça (teknelerin yanlarından sarkan beyaz plastiklere verilen ad) düğümü pratik ve çok kullanılıyor, teknedeki her ipi kullandıktan sonra düzgün bir şekilde bir sonraki kullanıma hazır bırakmak gerekli.
Teknik olarak neler öğrendim
- Demir atarken motorundan çıkabilir, mutlaka zincirin sonuna bir çubuk takılı olmalı ki zincir boşaldığında zincirin sonu teknede kalsın. (yoksa demiriniz denizin dibinde kalır). Böyle bir durum olursa (ki oldu) telaşa gerek yok, büyük ihtimalle sigorta atıyor, önce onu açmak gerekiyor, daha sonra bir ipi zincirin sonuna bağlayıp diğer ucunu da motora sarıp zinciri bir miktar tekneye çekmek gerekiyor (hiç kol gücü ile çekmeye çalışmayın) bu işlem sonrası zinciri tekrar olması gereken yere yerleştirip bir miktar zincir üstüne yol verip zinciri boşladıktan sonra zincirinizi geri sarabilirsiniz
- 3 tip yelken toplama oluyor, biri ana direğe sarma, biri lazy boy (yelken bumba üstüne dökülüyor), biri de bumbadan sarmalı. Bizimki ana direğe sarmalıydı.
- Teknede düğümler önemli. Usturmaça (teknelerin yanlarından sarkan beyaz plastiklere verilen ad) düğümü pratik ve çok kullanılıyor, teknedeki her ipi kullandıktan sonra düzgün bir şekilde bir sonraki kullanıma hazır bırakmak gerekli.
-Tekne araba gibi değil, siz dümeni kırsanızda onun tepki vermesi biraz daha geç, alışmanız lazım
-Asla ve asla dümeni bırakmayın, hele hele geri giderken
PLEASE HELP US SHARE THIS ARTICLE
Yazarın tanıtımı
0Awesome Comments!