Plitvice / Hırvatistan






















Plitvice Milli Parkı / Hırvatistan

Plitvice Milli Parkı Zagrep’e otobüs ile yaklaşık 2 saat uzaklıkta

Havaalanında bizdeki Havaş gibi şehir içine inen otobüsler var, kişi başı 30 Kuna (1 Euro:7,2 Kuna civarı idi Temmuz 2009’da) bu otobüs sizi otobüs terminaline götürüyor (taksi ile giderim derseniz 200 Kuna istiyorlar taksimetre açmadan). Bu terminalden otobüs bileti alıp (kişi başı 95 Kuna) Plitvice’ye gidebilirsiniz.

Plitvice’de Hotel Jezera’da kaldık, bölgenin en büyük oteli, http://www.booking.com/ üzerinden rezervasyon yaptırmıştık, 2 kişi göl manzaralı oda için 110 Euro civarı ödeme yaptık. Otel odası gayet güzeldi, manzarası değişik tonlarda yeşil ağaçlar ve göl (göl biraz uzak kalıyor ama bulabileceğiniz en yakın manzara bu sanırım). Otelin kahvaltısı da gayet zengin, lezzetli ve doyurucu bir açık büfe. Otel resepsiyonunda rahatlıkla İngilizce iletişim kurabilirsiniz. Otel olarak etrafta 2 otel daha var, ayrıca arabanız var ise buraya çok yakın pansiyonlar var ama arabanız yok zor olur.

Plitvice Bölgesi

Hırvatça ismi “Nacionalni Park Plitvicka Jezera” İngilizce “Plitvicka Jezera National Park”

Parkı tanıtan broşürde yazanlar;

294 Km karelik bir alana yayılmış Plitvice Hırvatistan’ın en büyük 8 milli parkından biridir. 1949 yılında milli park ilan edilmiş olup ülkenin en eski koruma altındaki milli parkıdır. 1979 yılında da Unesco dünya mirası (World Natural Heritage List) listesine eklenmiştir. 1267 çeşit bitki çeşidi barındırmaktadır. 55 çeşit değişik orkide bulunmaktadır. Park genelinde 321 çeşit kelebek, 161 değişik kuş, 21 çeşit yarasa olduğu tespit edilmiştir.

http://www.np-plitvicka-jezera.hr/ adresinden de bölge ile ilgili ayrıntılara ulaşılabilir.

Biz Plitvice’ye akşama doğru vardık, ilk gün yeterli süremiz olmayacağı için parka girmedik, çevresindeki büyük ağaçların altında yürüyüş yaptık, küçük bir restaurant’ta keyifli bir akşam yemeği yedik. Ertesi sabah 09.30 gibi turumuza başladık. Değişik tur alternatifleri var, bölge alt göller (lower lakes / donja jezera) ve üst göller (upper lakes / gornja jezera) adlı iki ana bölümden oluşuyor. Biz ikisini de görebileceğimiz H turunu yapmaya karar verdik. Parka giriş 110 Kuna, bu içerideki otobüs ve feribot ulaşımını da kapsıyor, kısa tur da yapsanız en uzun turu da yapsanız, günü orda geçirseniz de fiyat da bir değişiklik olmuyor.Biz turumuza 2 nolu girişten başladık, buradan otobüs ile (daha doğrusu bir kamyonun çektiği camlı bir römorkun içinde) 3 nolu istasyona gittik, yol boyunca ağaçlardan pek bir şey seçemiyorsunuz ama sizi doğa ile iç içe bir turun beklediğini tahmin edebilirsiniz. Göl kenarında inip yürüyüşümüze başladık, inanılmaz, bir çok göl var, hepsinin dibi gözüküyor, suyun rengi turkuaz, tüm göllerde balıklar var (ve çoğu kenarda turistlerin yiyecek bir şey atmasını bekliyor gibiler, ekmek turisten su gölden misali). Göllerde balık tutmak, yüzmek yasak. Üst göllerin etrafını yaklaşık 1,5-2 saat gibi bir mesafede yürüdük. Oradan geldiğimiz istasyondan feribot ile (elektrik ile çalışan doğaya zarar vermeyen) karşı kıyıya geçtik (sıkınlanlar-yorulanlar burada turu tamamlayıp başa dönebilirler) ve yürüyüşümüze devam ettik. Yürüyüşümüzün 2.bölümünde daha çok şelaler, teraslı göller gördük, ciğerlerimiz oksijene doydu, güneşte terleyip 1 dakika sonra gölgede serinledik, her milletten insan ile karşılaştık. İnanılmaz bir yürüyüştü. Biz Temmuz’da gittik, bahar mevsimlerinin biraz daha yağmurlu olma ihtimali var sanırım, kışın da ciddi kar oluyormuş, hatta parkın bazı bölümleri kapanıyormuş galiba.